Macera tutkusuyla yola çıktığı geminin batmasıyla minik insanlar
ülkesine düşen Gulliver; ilk yolculuğunda Lilliput’lulara yardım
etmesine karşılık, onların düşmanı olan Blefuscudia ülkesi insanlarını
tamamen Lilliput’luların kölesi yapmadığı ve karşı tarafın donanmasını
ellerinden aldığı için ölüm tehlikesiyle karşı karşıya gelir. Zorlukla
İngiltere’deki evine dönen Lemuel, yeniden değişik heyecanlar yaşamak
isteğiyle dolunca bu kez Hindistan’a gitmek amacıyla “serüven” adlı bir
gemiye biner. Gemi yolda kaybolarak bir sahile çıkarlar. Gulliver, diğer
yolcu ve gemicileri de kaybederek kendisini devler ülkesinde bulur.
Burada bir köylü kendisini farkedip alarak evine getirir ve dokuz
yaşındaki kızı Glumdalclitch’i eğlendirmesi için alıkoyar. Brombdingnag
ülkesindeki devler, Lilliput halkına karşıt, kaba ve hoyrat insanlardır.
Glumdalclitch’in babası Gulliver’i diğer devlere kafes içinde
sergileyerek para kazanma hevesindedir. Birgün adam onu kraliçeye satar.
Gulliver küçüklüğünden dolayı ezilme, farelere yem olma gibi çeşitli
tehlikeler içinde yaşamaktadır. O ülkeden de kaçmayı başaran Lemuel,
ülkesine döner ama yine birgün yollara düşecektir: Bu kez korsan
saldırısına uğrayan gemisinden alınıp tek başına bir sandalla denizin
ortasına bırakılır. Zorlukla çıkabildiği Barnibaldi adlı uçan adada
yaşayan Laputa ülkesinin insanları hayatta sadece iki şeyle
ilgilenmektedir: müzik ve matematik. Burada da giysileri vücutlarına
uymayan, evleri ters duran normal boyuttaki insanların yaşadığı soyut
bir dünyanın içinde bulur kendisini. Bu dünyada her şey tersine
işlemektedir. Bu ülkede de çeşitli serüvenler yaşayan Lemuel Gulliver
sonunda insanlardan soğumaya, giderek nefrete dönüşen bir tepki duymaya
başlar. Onu, bu düşüncelerinden Kaptan Mendez’in sabırlı tutumu
kurtaracaktır.